Kullanılabilirlik testleri uzun zamandır sözde üç-tıklama kuralına meydan okuyorlar. Yaygın inanışın aksine, insanlar aradıklarını 3 tıklama içinde bulamazlarsa sitenizden çıkmıyorlar. Esasında, gereken tıklama miktarı ne kullanıcı memnuniyetini etkiliyor, ne de başarı seviyesini. Aynen öyle; daha az tıklama kullanıcıları daha mutlu etmiyor ve daha hızlı olarak algılanmamalıdır.
Burada asıl önemli konu gezinti rahatlığı; kullanıcıların yolunda sürekli olan bir nevi ‘bilginin kokusu‘. Kullanıcıları tıklamaları konusunda düşündürmezseniz, birkaç kez daha tıklamayı sorun etmeyeceklerdir.
Üç-tıklama kuralına karşı çıkan araştırmalar:
- UIE’nin çalışması kullanıcıların üç tıklamadan sonra pes etmediklerini ve daha fazla tıklamaları gerektiği için sinirlenmediklerini göstermiştir. – Testing the Three-Click Rule
- Jakob Nielsen’in kullanılabilirlik testleri ortalama bir kullanıcının bir alışveriş sitesinde tasarım değişmeden önce 3 tıklama ile ulaşabileceği ürüne, yeni tasarımda 4 tıklama ile ulaşabildiğinde aradıkları ürünü bulma şansının %600 arttığını göstermiştir. – Prioritizing Usability kitabından
- UIE’nin diğer bir testi göstermiştir ki önemli olan tıklama sayısı değil, iyi etiketlenmiş linklerdir.
- Üç-tıklama kuralını bir-tıklama kuralıyla değiştirmek pratik bir tavsiyedir: “Her tıklama ve etkileşim kullanıcıyı hedefine daha da yaklaştırırken hedef dışı öğeleri olabildiğince elemelidir.” – Breaking the Law: The 3 Click Rule
İleri okuma:
- Üç-tıklama kuralının anlamsızlığı üzerine David Hamill’in düşünceleri: Stop Counting Clicks
- CX Partners tarafından kural üzerine yazılmış bir yazı: 3 isn’t the magic number